İnsan beyni son derece karmaşık bir yapıdadır ve nöronlardan oluşur. Nöronlar dediğimiz yapılar, beynimizdeki sinir hücrelerimizdir. Vücudumuzda yaklaşık 86 milyar nöron ve bu nöronların bağlandığı trilyonlarca sinaps vardır. Yani her hücre birbiriyle bağlantılıdır. Bu bağlantı, trilyonlarca şebekenin kafamızın içinde aynı anda çalışması gibidir. İş böyle olunca insan beynini anlamak bir hayli zorlaşıyor. Aslında bunun için ortaya çıkmış bir bilim dalı var: Nörobilim.
Şimdi size günümüz insanı ve tarihdeki diğer çalışmalarla elde ettiğimiz bilgiler ışığında bu dev şebekenin birbiriyle olan iletişimi sırasında meydana gelen elektriksel aktivitelerin topluca ölçümü sonucunda oluşan beyin dalgalarını anlatacağım.
Beynimizdeki nöronlar birbiriyle elektriksel ve kimyasal sinyaller ile iletişim kurarlar bu iletişme sinaptik iletişim denir. Bu süreç, bir nöronun elektriksel sinyali akson ucu aracılığıyla kimyasal sinyale dönüştürmesi, sinaps denilen boşluğa geçmesi ve diğer nöronun dendritlerine ulaşması sonucu gerçekleşir. Bu iletişim sırasında gerçekleşen elektriksel sinyaller bir araya gelerek beyin dalgalarını oluşturuyorlar.
Beyin dalgaları frekanslarına göre delta, theta, alfa, beta ve gama olmak üzere beşe ayrılır. Frekanslar ise beyindeki nöronların elektriksel aktivitelerinin ritmik bir şekilde senkronize olmasından kaynaklanır.
Delta beyin dalgası (0.5-4 Hz): Derin uyku, fiziksel ve zihinsel dinlenme, restorasyon ve iyileşme süreçleri ile ilişkilendirilebilir.
Theta beyin dalgası (4-8 Hz): Genellikle zihinsel rahatlama, gevşeme ve uykuya geçiş aşamasında ortaya çıkar. Alfa dalgasına göre daha derin bir gevşeme hali vardır. Ayrıca hafıza ve bilgiyi işleme konusunda da theta dalgalarıyla ilişkilendirilir.
Alfa beyin dalgası (8-13 Hz): Rahatlama, gevşeme ve gözlerin kapalı olduğu dinlenme durumda ortaya çıkar. Gözlerimizi kapatıp biraz gevşediğimizde beynimiz alfa frekansına geçer. Dikkat ve konsantrasyon ile ilişkilendirilir.
Beta beyin dalgası (13-30 Hz): Zihinsel aktivite, dikkat ve uyanıklık arasında ortaya çıkar. Zihinsel yoğunluk ve dikkat gerektiren görevlerle ilişkilendirilir.
Gama beyin dalgası (30 Hz ve üstü): Beyindeki sinirsel aktivitenin yoğunlaşması ile ilişkilendirilir. Yoğun odaklı işlerle bağdaştırılabililir.
Beyin dalgalarını ölçmenin birçok yolu keşfedilmiştir. Bunlardan biri de EEG ismi verilen bir sistemdir. EEG (Elektroensefalografi) 1901 yılında Hans Berger’in keşfettiği beynin elektriksel aktivitesini ölçme yöntemidir. Elektroensefalografi ise kafadaki elektriksel faaliyeti kâğıda dökme işlemi olarak söyleyebiliriz. Epilepsi ve nöbet bozukluklarında, koma veya bilinç kaybı durumlarında beyin aktivitesini incelemek için, nörolojik hastalıklarda, beyin hasarlarında/hastalıklarında ve nörobilim araştırmalarında EEG kullanılır.